Kliniğimizde yapılan ameliyatsız varis tedavisinde hasta yürüyerek kliniğe gelir, kan alma iğnesi gibi ince bir iğneyle varisli damar lazer kateteri ile varisli damar içten yakılarak çıkılır.
Bu işlem sırasında sadece iğne girişi yapıldığı için ciltte bir iz kalmaz.İşlem bir saat sürer. İşlem esnasında hastaya narkoz verilmez.
İşlem sonrasında hasta varis çorabı giydirilerek evine gönderilir. Hasta ertesi gün de iş başı yapabilir, sosyal hayata katılabilir. İşlem sonrası bir ay varis çorabı giyilmesi gereklidir.
Tedavinin aşamaları hakkında daha ayrıntılı görsel ve bilgiye ulaşmak için aşağıdaki videoyu ve videolar başlığı altındaki lazerle varis tedavisi bölümünü inceleyebilirsiniz.
Son zamanlarda daha sık ve daha fazla bireyde kendini göstermeye başlayan varis hastalığı durumunu göz önüne alarak tedavi yöntemlerimizi her geçen gün geliştirmekteyiz. Her zaman tercihleri hastalarımıza bırakmakta ancak her zaman da tüm tedavi yöntemlerimizi en ince ayrıntısıyla hastalarımıza sunmaktayız.
Tedavi yöntemlerimizi varis hastalığının ilerlemiş olduğu bölgeye ve aşamaya göre şekillendirmekteyiz. Bu nedenle her zaman öncelikli olarak ameliyatsız varis tedavi yöntemimizi öne sürmekteyiz.
Kullanmış olduğumuz ameliyatsız varis tedavisi yöntemi aslında içerisinde birçok tedaviyi barındırmaktadır. Ameliyat yapmadan ne gibi tedaviler kullandığımız hakkında hastalarımızı bilgilendirmekte ve bilinçlendirmekteyiz. Bahsetmiş olduğumuz ameliyatsız varis tedavi içerisinde çeşitli olarak köpük tedavisi, skleroterapi tedavisi, modern tedavi, radyo dalgalarıyla tedavi ve varis çorabı tedavisi gibi tamamen ağrısız ve acısız tedavileri uygulayarak hastalarımızı sağlığına kavuşturmaktayız.
Tüm bu tedavi yöntemlerini kapsayan ameliyatsız varis tedavi yönteminde hiçbir şekilde iğne, ilaç ya da doğal olmayan bir kür ya da teknik kullanmamaktayız. Bu nedenle her zaman hastalarımıza öncelikli olarak bu yöntemi tavsiye etmekte ve en kısa süre içerisinde uygulamaya dökmekteyiz. Belli bir zaman dilimine yayarak ameliyat etmeden bu durumdan hastalarımızı kurtarmaktayız.
Kılcal damarlarda biriken kanın topak topak olması ve ağrı, acı, kaşıntı ve kasılma gibi durumlara yol açan hastalık olan varis zamanla çok daha kötü hallerde kendini gösterebilmektedir. Bu sebepten ötürü ve tüm yaş gruplarını ya da bize gelen aşamalarda gözlemlediğimiz hastalarımızı her zaman ilk olarak bu tedavi yöntemine yönlendirerek işe başlamaktayız.
Aksi takdirde daha fazla problemle karşılaşılmasını ya da hastamız üzerinde memnuniyetsiz bir durum söz konusu olmasını asla istemeyiz. Böylece her zaman eskisinden daha sağlıklı görünümler elde edilmesine yardımcı olmaktayız.
Varis hastalığı bacak toplardamarlarında oluşan bir sağlık sorunu olması nedeniyle kalp damar cerrahları tarafından incelenmekte idi. Fakat gelişen teknoloji ve tıpta gelişen yöntemler varis hastalığını girişimsel radyolojinin alanına sokmuştur.
Varis sorunu yaşayan kişilerin bacaklarındaki varisin muayenesi için hastaneye gittiklerinde damarların ayrıntılı olarak incelenmesi için radyoloji birimine yönlendirildiği bilinen bir gerçektir.
Varis hastalığının teşhisi için yapılması gereken renkli doppler ultrason işlemini radyoloji uzmanı doktorlar yapmakta ve hazırladıkları raporlar kalp damar cerrahı doktorların yapacakları ameliyat için önemil bir veri olmaktadır. Ancak gelişen tedavi yöntemleri bu hastalığın tedavisinde kalp damar cerrahlarının yanı sıra girişimsel radyoloji uzmanı doktorların da tedavide yer almasına neden olmuştur.
Özellikle AMELİYATSIZ VARİS TEDAVİSİ yöntemlerinden olan EVLA (lazerle varis tedavisi) yönteminin girişimsel radyoloji uzmanları tarafından geliştirilmesinden sonra bu hastalığın tedavisinde radyologlar önemli yer almaya başlamıştır. Dünyada son yıllarda varis tedavisi için girişimsel radyoloji uzmanlarının yaptığı ameliyatsız varis tedavisi yöntemleri ameliyatın yerini almıştır.