Köpük Tedavisi bacak kılcal damarlarında oluşan varisin tedavisinde sıklıkla kullandığımız bir tedavi yöntemidir.
Bu tedavi yönteminde aterosklerol isimli ilaç özel işlemle köpürtülerek damar içine saç kılı kadar ince iğneler ile verilir. Köpük Tedavisi Sonrası ise pek çok hastanın aklına takılan bir konudur.
Köpük halindeki bu ilaç damar içinde damarın kapanmasını sağlayarak varislerin yok olmasını sağlar. Bu tedavinin yapılması esnasında kullanılan iğneler çok ince olduğu için iğne izi kalmaz. Ancak damar içine verilen ilacın etkisi ile küçük morluklar oluşabilir. Bu morluklar kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte en geç bir aya kadar ortadan kalkar. Bu morlukların oluşması endişe yaratmamalıdır. Oluşması son derece normaldir ve mutlaka düzelir.
Köpük tedavisi sorası oluşan bu morlukların azalmasını sağlamak için sarı kantaron yağı uygulanmasından fayda gören hastalarımız olmuştur. Bu nedenle biz de morlukların hızlıca kaybolması için öneriyoruz. Köpük tedavisi ameliyatsız varis tedavisi yöntemlerinden biri olup bu tedavi yöntemi çok yaygın biçimde kullanılmaktadır. Tedavinin hızı ve konforu hastalarımızın memnuniyetine olumlu etkide bulunmaktadır.
Köpük tedavisi sırasında bacak yüzeyinde yanma hissi duyulabilir. Bu nedenle köpük tedavisi sırasında ve köpük tedavisi sonrası soğuk baskı uygulanır. Bacakta oluşan yangı bir kaç saat içinde ortadan kalkacaktır.
Varis tedavisi esnasında en fazla çekinilen konulardan biri tedavinin ağrılı olup olmadığıdır. Kılcal varislerin köpük tedavisi (skleroterapi) ile tedavisi çok az ağrı yapabilir. Ancak köpük tedavisi dışındaki varis tedavi yöntemlerinde, ağrı kesme yöntemi kullanılmazsa (anestezi ve femoral blok) tedavi ağrılı olabilir.
Varis tedavisi sırasında hastalar normal şartlarda hiç bir şekilde ağrı hissetmemesi için gereken hazırlık yapılmalıdır. Lazerle varis tedavisi ya da köpük tedavisinin ağrılı olduğunu bildiren hastalar vardır. Uygun ağrı kesme yöntemleri kullanıldığında varis tedavisinin hiç birinde ağrı hissedilmez. Tedavi işlemi sırasında sohbet edilebilir, kitap okunabilir ya da müzik dinlenebilir. Bazı hastalarımız işlemi hatırlamak istemeyebilir. Bu durumda genel anestezi kullanmadan, daha basit yöntemlerle hastalarımız kolaylıkla uyutulabilir.
Varis tedavisi olan tüm hastaların akıllarından aynı soru geçer. Varis tedavisi sonrasında tekrarlar mı?
Tekrarlama riski oldukça düşüktür.
Varis genetik yatkınlık ile ortaya çıkan bir hastalık olduğu için varisin tekrarlama ihtimali her zaman mümkündür. Ayrıca uzun süre ayakta kalmayı gerektiren bir işin yapılmaya devam edilmesi (garsonluk gibi) hormonal bozuklukların devam etmesi de varisin tekrarlamasına neden olabilir.
Tüm bunlara rağmen varis tedavisi sonrasında varisin tekrarlama ihtimali oldukça azdır.
Varis hastalığı nedeniyle tedavi olmuş bir kişinin tedavi ihtiyacı olmayan kişilere göre bu hastalığa daha yatkın olduğu şüphesizdir. Bu nedenle her ne kadar tedavi olunmuş olsa da tedavi edilmemiş olan diğer toplardamarların varis olma ihtimali vardır. Bu nedenle tedavi olan kişilerin kendilerini bu hastalıktan korumak için gerekli önlemleri almaları ve olabildiğince ayakta uzun süre durmamaya çalışması gerekir.
Köpük Tedavisi Nedir? Bilindiği üzere varis; bir toplar damar hastalığıdır. Bu hastalık, toplardamarlar içinde bulunan kan akış yönünü belirleyen kapakçıkların bozulmasından kaynaklanır. Sağlıklı kapakçıklar kanın tek yönlü olarak kalbe doğru akışına izin verir. Varis hastalarında ise bu durum böyle değildir. Damar çapı genişlediği için kapakçıklar görevini tam olarak yapamaz ve kanın aşağıya geri kaçmasını önleyemez. Bu durumda olan damarların kapatılmasından başka bir yol yoktur. Çünkü genişlemiş damar çapının daraltılması mümkün değildir. Büyük damarlarda bu kapatılma işlemi lazerle, buharla ya da radyofrekansla yapılırken ince damarlarda köpükle yapılabilmektedir.
Köpük tedavisi sanılanın aksine bacaktaki damarların üzerine tıraş köpüğü gibi bir madde sürerek yapılan yüzeysel bir tedavi değildir. Köpük tedavisi, damar endotelini yani damarın iç yüzeyini yakarak kapatan bir ilacın, köpürtülerek damar içine verilmesi ve sonuç olarak hastalıklı damarların kapatılmasını hedefleyen bir tedavi şeklidir. İlaç, belirli işlemlerle köpürtülür, bu sayede damarın iç yüzeyinde ilerlerken daha çok yüzeye değer ve daha geniş bir alanı yakar. Bu sayede yanan hastalıklı damar yüzeyleri birbirlerine yapışır, hastalıklı damar kapanır. Hayat içinde yapıştırmak istediğiniz yüzeylerin arasına yapıştırıcı sürüp bir süre bastırarak bekleriz ya, bacak damarlarında da yapılan bu işlem sonrası damarların tam olarak yapışması için dışarıdan baskı uygulamak gerekir. Dışarıdan uygulanacak baskı, varis çorabı ile sağlanır. Her köpük tedavisi işlemi sonrası yaklaşık 2-3 gün hafif basınçlı ince varis çorabı giymek yeterli olacaktır. Bu arada bacağın dolaşımı sağlıklı damarlar tarafından devam ettirilir.
Köpük tedavisi, ince de olsa bir iğne ile yapılmaktadır. Ancak kullanılan iğne, prematür dediğimiz çok küçük bebeklerde kullanılan tip çok ince bir iğnedir. Günümüzde uygulanan lazerle yüzeysel tedaviler (lazer epilasyon vs) ile köpük tedavisini kıyaslayan hastaların ifadelerine göre , lazerle yüzeysel tedavilere kıyasla daha az ağrı olduğu belirtilmektedir. Ayrıca tek bir yerden ilaç verildiğinde oldukça geniş bir alana ilaç ulaşabilmekte, bu da seans sayısını azaltmaktadır.
Köpük tedavisinde lokal anestezi uygulanabilir ancak çok etkin değildir. Uygulama alanı çok geniş olabilmektedir. Bu kadar geniş bir alana lokal anestezi yapılmamaktadır. Köpük tedavisinde kullanılan yakıcı ilaç, aslında lokal anestezik madde olarak üretilmiş, damarı yaktığı keşfedilince bu amaçla kullanılmaya başlanmış bir ilaçtır. Dolayısıyla bir süre sonra zaten işlem uygulanan alanda uyuşukluk da olmaktadır.
Köpük tedavisi sonrası yapılan damarlarda tekrarlama beklenmez. İki nedenle kılcallar görülebilir;
Köpük tedavisi sonrası yeni kılcal damar gelişmemesi için birtakım şeylere dikkat etmek gerekir. Bunlar;
Sayfadaki resimde görüldüğü gibi genişlemiş olan damar içine çok ince enjektör ile köpürtülmüş ilaç uygulanır. Uygulanan bu ilaç köpük tedavisi nedir sorusunun cevabıdır.
Uygulanan ilaç, niteliği itibariyle damar iç çeperinde oluşturduğu etki ile damarın yapışarak kapanmasını sağlar.
Sayin Rengin Hanim, 1 ay once ablamin her iki bacagina da kopuk tedavisi uygulandi bir hafta ara ile. Bir muddet sonra bacaklari sisti ve doktoruna gorundugunde "onemli degil gecer" ve daha sonra "ilac damar disina cikmis enfeksiyon olmus" denildi. Tekrar kontrole gittim ve 10 gunu bulur inmesi dedi fakat hala inmedi ve sag bacagimin ustune basamiyorum. Kendisiyle yarin son gez gorusup ne olup bittigini soylemesini isticem cunku ablama 20 gun yaticaksin yada yuruyemiceksin bir sure yada boyle bir ihtimal oldugu dahi soylenmedi. Isin kotusu bir cevap alamiyoruz yani olay nedir ne zaman duzelicek ona dair bir cevap ta yok. Sizce bu durum normal mi yani 15 gundur sag ayagina basamamaisi 2-3 adimdan sonra yuruyememes ve bu sislilerin 15 gundur inmemesi? Kendisinden yine bir cevap alamazsam sizinle gorusmek isterim. Tesekkur ederim vaktiniz icin. Saygilarimla.
Mehmet bey geçmiş olsun, Tedavinizi biz yapmadığımız için yapılan tedaviye ilişkin yorum yapmamız tıbbi etik açısından uygun değildir. Lütfen doktorunuzla görüşünüz.