Varisin teşhis yöntemi aslında baya tartışmalı bir konudur. Kimileri gözle muayene ile varisin anlaşılabileceğini söylese de varisli damarlar her zaman cilt yüzeyinde değildir.
Bu durumda Radyoloji uzmanı doktorlar tarafından yapılan renkli doppler ultrason ile kasların içinde bulunan damarlar içindeki kan akışının tespitinin yapılması gerekir.
Varis kirli kanı yukarı yani kalbe doğru taşıyan toplar damar hastalığı olduğundan renkli doppler ultrason ile bu damarların kanı kalbe doğru taşıyıp taşımadığına bakılır. Bu işlem sırasında hastaya ayakta renkli doppler ultrason yapılır.
Eğer bu damarlar görevini yapmıyor ve yukarı doğru yani kalbe taşınması gereken kirli kan yukarı götürmek yerine aşağıya doğru kaçırıyor ise bu damarlarda varis vardır denilebilir. Bu tespiti yapmak gözle ya da elle mümkün değildir. Bu nedenle varis muayenesinin renkli doppler ultrason eşliğinde yapılması gerekir.
Ayrıca gözle görülür hale gelmiş ve kalınlaşmış toplardamar görüntüsü de her zaman varis anlamına gelmez. Zira derin toplardamar sistemindeki yetmezlikten dolayı da bazen yüzeyel toplardamar yapısının genişlediği görülür. Önemli olan damarın kalınlaşmış olması değil görevini yapmıyor olduğunun tespitidir. Bu da ancak renkli doppler ultrason ile mümkündür.
Ücretsiz varis muayenesi vaad eden kişilerin renkli doppler ultrason yapmaksızın ya da renkli doppler ultrason raporu almaksızın varis muayenesini yaptığını iddia etmesi modern tıbbın kabul etmediği bir yöntemdir.
Varis hastalığı bacak toplardamarlarında oluşan bir sağlık sorunu olması nedeniyle kalp damar cerrahları tarafından incelenmekte idi. Fakat gelişen teknoloji ve tıpta gelişen yöntemler varis hastalığını girişimsel radyolojinin alanına sokmuştur.
Varis sorunu yaşayan kişilerin bacaklarındaki varisin muayenesi için hastaneye gittiklerinde damarların ayrıntılı olarak incelenmesi için radyoloji birimine yönlendirildiği bilinen bir gerçektir.
Varis hastalığının teşhisi için yapılması gereken renkli doppler ultrason işlemini radyoloji uzmanı doktorlar yapmakta ve hazırladıkları raporlar kalp damar cerrahı doktorların yapacakları ameliyat için önemil bir veri olmaktadır. Ancak gelişen tedavi yöntemleri bu hastalığın tedavisinde kalp damar cerrahlarının yanı sıra girişimsel radyoloji uzmanı doktorların da tedavide yer almasına neden olmuştur.
Özellikle AMELİYATSIZ VARİS TEDAVİSİ yöntemlerinden olan EVLA (lazerle varis tedavisi) yönteminin girişimsel radyoloji uzmanları tarafından geliştirilmesinden sonra bu hastalığın tedavisinde radyologlar önemli yer almaya başlamıştır. Dünyada son yıllarda varis tedavisi için girişimsel radyoloji uzmanlarının yaptığı ameliyatsız varis tedavisi yöntemleri ameliyatın yerini almıştır.
Venöz haritalama varisli damarların büyüklüğünün, genişliğinin ve yerinin Renkli Doppler Ultrason ile tespit edilmesidir. Venöz Haritalama Nedir? sorunusa en net cevap bu yazının devamında bulunmaktadır.
Venöz haritalama Radyoloji Uzmanları tarafından renkli doppler ultrason ile yapılabilen bir inceleme sonunda hazırlanan bir rapordur. Bu inceleme ile varis hastası olması muhtemel kişilerin bacaklarında dokular içinde boylu boyunca uzanmakta olan varisli toplardamarların bacağın neresinde kaç santimenteye ulaştığı nerede daralıp ve genişlediğinin belirlendiği bir tetkiktir. Tetkikin renkli doppler ultrason yapmaya ehliyetli bir radyolog tarafından yapılması zorunludur.
Venöz haritalama yalnızca bu konuda uzmanlaşmış radyologlar tarafından yapılmalıdır. Venöz haritalama raporunu radyolog olmayan kişilerin vermesi mümkün değildir. İyi yapılmış bir Venöz Haritalama varis tedavisi öncesinde yapılması mecburi olan bir işlemdir. Çünkü varis tedavisinin nasıl ve nerede bulunan hangi damara yapılacağı bu inceleme sonucunda tespit edilir. Gözle yapılan bir varis muayenesi sonrasında aslında varis olmayan bir damarınızın kapatılması sonucuyla karşı karşıya kalabilirsiniz.
İşte burada varis hastalığının teşhis ve tedavisinde neden girişimsel radyoloji uzmanlarının avantajlı olduğu ortaya çıkmaktadır. Hastalığın nerede olduğunu gören gözün nerede tedavi yapacağını bilmesi kadar büyük bir avantaj yoktur. Girişimsel Radyoloji uzmanları bu avantajı venöz haritalama yapmaları ve varisli damarın yerinin ve tipinin tespiti sonrasında tedavisinde de ultrasonu kullanarak tedaviyi gerçekleştirebilmesindedir.
Eğer Varis hastası olduğunuzu düşünüyorsanız tedavinize geçmeden önce venöz haritalama yaptırmayı ihmal etmeyin. Venöz haritalama yapılmadan tedaviye başlanmasına müsaade etmeyin.
Varis hastası olan kişilerin ilk sorduğu soru Varis nasıl anlaşılır. Gerçekten de varis hastalığı bir takım belirtiler vermesi dolayısıyla öncelikle hasta tarafından anlaşılabilir. Ancak varis nasıl anlaşılır sorusunun asıl cevabı radyoloji uzmanı tarafından yapılacak renkli doppler ultrason ile dir.
Çoğu zaman varis hastaları varisin ilk belirtilerini kendileri gözlemleyerek hastalıklarını teşhis edebilirler.
Ancak her halükarda bu belirtilerin gerçekten varis hastalığına bağlı mı olup olmadığının araştırılması gerekir. Bu araştırma kapsamında renkli doppler ultrason çok önemli bir araçtır. Renkli doppler ultrason damar içindeki kan akışının hızını ve yönünün tespit edilmesi için kullanılan bir araçtır.
Varis; bacak toplardamarlarındaki genişlemeye bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hastalık dolayısıyla bacaklardaki toplardamarlar kanı kalbe taşıyamaz ve yukarı yani kalbe doğru gitmesi gereken kanı aşağı kaçırmaya başlarlar. Bu nedenle de bu damarların çapları çok genişler ve dışarıdan görülür hale de gelirler. Ancak her zaman varisli damarlar dışarıdan gözle görülmeyebilir. Bu durum iç varis olarak da bilinir ve ağrı ve şişliğin yanı sıra kramp ve yorgunlukta artış olarak da kendisini gösterebilir.
Varis belirtilerinin gözle görülebilenlerinin yanı sıra gözle görülemeyen belirtilerin araştırılmasına renkli doppler ultrasonun yardımcı olduğunu daha önce ifade etmiştik. Bu nedenle bu aracı kullanmaya ehliyetli Radyoloji Uzmanları tarafından düzenlenecek renkli doppler ultrason raporu olmadan varis teşhisinin kesin olarak konulması mümkün olamamaktadır.
Her halükarda varis nasıl anlaşılır diye sorduğunuzda bu sorunuzun cevabının bir radyoloji uzmanı tarafından yapılacak renkli doppler ultrason incelemesi ile olduğunu unutmamanız gerekir. Unutmayın ki varis tedavi edilebilir medikal ve estetik bir sorundur.
Aslında bütün hastalıklar genellikle bazı belirtiler ve şikâyetleri ile kendisini göstermektedir. Örneğin gündelik hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız karın ağrısı veya baş ağrısı gibi belirtiler başkaca ciddi hastalıkların belirtisi de olabilmektedir.
Bizler genellikle yaşadığımız bu sorunları ağrı kesici ilaçlar ile geçiştirmeyi tercih ederek hastalıklarımızı ikinci plana atmayı tercih ediyoruz. Bu tercihimiz hastalığımızın ilerlemesinin önünü açarak ilerleyen hastalığın tedavisinin daha zor olmasına neden olmaktadır. Çünkü tedavi edilmesi gereken bir hastalığın tedavisinin geç kalınması şikâyetlerin daha da artmasına neden olduğu gibi tedaviyi de zorlaştırmaktadır.
Bazı sağlık sorunlarının belli bir aşamaya kadar kayda değer belirti veya şikâyetleri olmayabilir. Bunlardan biri de varis hastalığı olup, genellikle orta boy seviyesine gelene kadar kişiye huzursuzluk veren bir şikâyet ortaya çıkmayabilir.
Fakat belirtiler arasında damarların kalınlaşarak gözle görülür hale gelmesi ile birlikte dikkat çekici hal alabilir. Bu damarların çapı 1 mm ile 2,5 mm arasında değişim gösterir. Bu tip kılcal damar problemi de varis problemi olmakla birlikte varisin diğer belirtileri olmaksızın sızlama şeklinde kendisini gösterebilir. Bacaklardaki bu kılcal damarlardaki artış estetik olarak kötü görünürken üstüne bir de sızlama eklenince hasta tedavi yollarını aramaya başlar.
İnsanlar genellikle vücutlarında olan biteni incelemeyi ihmal ederler. Çoğu zaman vücutlarındaki değişiklikleri inceleme gereği bile hissetmezler. Ancak bacaklarımızda olup bitenleri takip etmemiz ve bizi bütün gün üstünde taşıyan bu organımızı ihmal etmemiz gerekir.
Bacaklarımızda biriken kirli kanı kalbe taşıyan toplardamarların sağlıklı şekilde işlemesi bu damarların sayesinde bacaklardaki kirli kanın uzaklaştırılması bacak sağlığı açısından çok önemlidir. Bu damarların çalışmadığını ise çoğu zaman ağrılar ve şişliklerin artması ile fark edebiliriz. Bu durumda bir doktora görünerek muayene olmamız ve varis olup olmadığımızın tespitini sağlamamız gerekir. Bu işlem ağrısız ve kolaydır.
Varis belirtileri arasında en dikkat çekici olanlarından biri sürekli yorgunluk hissidir. Özellikle kısa süre ayakta duran kişilerin bile hemen oturacak bir yer aramaya başlaması aslında önemli bir belirtidir.
Sabahleyin canlı şekilde başladığınız günün sonuna gelmeden yorgunluğun baş göstermesi ve bitkinliğin erkenden gelmesi en önemli varis belirtilerinden biridir. Özellikle sürekli oturma isteği oluşması ve bu isteğe karşı gelinemeyerek oturmak ve ayakları yüksek bir yere koymak gayet normal bir varis hastalığı belirtisi ve durumudur.
Gün içinde kısa süre içinde yorulan ve bitkinleşen hastalar öğlenden sonralarında ise ağrı şikâyetiyle karşı karşıya kalırlar. Daha çok dizler ve bacaklar arasında kalan kısımlarda ortaya çıkmakta olan varis ağrısı daha çok hareketsiz yaşam sürdüren insanlarda ortaya çıkmaktadır.
Varis bacak toplardamarlarındaki kanın kalbe gidememesi sonucu ortaya çıktığını ifade etmiştik. Ancak hareketli bir yaşam sürdürmeniz halinde bacaklarınızın hareketinin artamı halinde bu hareket bacak kaslarının çalışmasını sağlayacak ve kasların içindeki damarlara yapacağı masaj sayesinde damarların kirli kanı kalbe taşımasına yardımcı olacaktır. Böylece varis hastası olunmasına rağmen bacak ağrılarının daha geç ortaya çıkmasına neden olabilecektir.
Varis nasıl anlaşılır. Bacaklarda ortaya çıkan ağrıların tümü varise bağlanamaz. Bacak ağrıları çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Örneğin ayağınıza tam oturmayan bir ayakkabı nedeniyle dahi bacak ağrısı yaşayabilirsiniz veya başka bir sağlık sorunu olan siyatik nedeniyle de bacak ağrısı yaşayabilirsiniz. Aynı şekilde diz eklemlerindeki sağlık sorunlarından dolayı da varis ağrısına benzeyen ağrılar çekebilirsiniz.
Örneğin bize başvuran bir hastamızın şiddetli bacak ağrıları dolayısıyla yıllardır DAFLON kullandığını söylemesi üzerine kendisine yaptığımız renkli Doppler ultrason sonrasında varis hastası olmadığı tespit edilmiştir.
Hastanın hastalığının aslında Ankilozan Spondilit isimli bir hastalık olduğunu teşhis etmemizden sonra yıllardır kullandığı varis ilacı olan DAFLON’u kullanmayı bırakmasına ve tedavi olmasına gerek olmadığını öğrenmesine neden olmuşuzdur. Bu nedenle bacaklarınız ağrıyorsa hemen varis olduğunuz söylenemez.
Varis belirtileri başka hastalıkların belirtileri ile karıştırılabilir. Bu nedenle renkli Doppler ultrason yaparak varis olup olmadığınız kesin olarak tespit edilebilir.
Varis belirtileri olan ağrı ve şişliğin hafiflemesi için iki şey yapabilirsiniz. Bacaklarınızda şişlik oluştuğunda yatın ve ayaklarınızı yaklaşık olarak 30 cm yukarıda tutacak şekilde ayaklarınızın altına yastık veya yükselteç koyun böylece bacaklarınızda biriken kirli kanın kalbe kendiliğinden akmasını sağlayarak bir rahatlama sağlayabilirsiniz. Bu ağrılarınızın da hafiflemesini sağlayacaktır.
İkincisi bacak kaslarınızın çalışmasını sağlamak için hafif tempolu olarak yürüyüş yapın. Damarlarınızdaki genişmeye bağlı olarak damarlar içinde kan birikmesini yoğun hareket ile azaltabilirsiniz. Böylece damarların çevresindeki kasların kasılıp gevşemesi sayesinde damar içindeki kanın yukarı doğru akışını sağlayabilirsiniz. Bu da size rahatlama sağlayacaktır.
Varis hastalarının en sık karşılaştığı sorunlardan biri de kaşıntıdır. Kaşıntıya neden olan olay bacakta biriken kirli kandır. Kirli kan cilt yüzeyinde kaşıntıya neden olmaktadır. Çoğu hasta bu durum karşısında o kadar yoğun kaşınır ki kanamalara dahi neden olabilir. Bunu önlemek için kullanılan ilaçlar geçici çözümler sunmakta ancak ayakların ya da bacakların yıkanmasından sonra kaşıntı yeniden başlamaktadır.
Varis hastaların en büyük çilesidir gece uykularında oluşan kramp. Kramp’ın nedeni tam olarak tespit edilememekle birlikte pek çok neden bulunmaktadır. Ancak varis hastalarının kramp sorunu ile uğraştıkları bilinmektedir.
Kanımızca kramp bacakta biriken kirli kanın tahliye edilememesi nedeniyle kasların vermiş olduğu bir tepkidir. Böylece kasılan kaslar damarların çevresinde ciddi bir sıkmaya neden olmakta böylece kan akışını artırarak taze ve temiz kanın bacak kaslarına gelmesini sağlamaktadırlar. Varis hastaların yatarken sabah dinlenmiş olarak kalkmak istemelerine rağmen dinlenememiş olarak ve yorgun kalkmaları çok olağan bir durumdur.
Varis hastalığı ilerledikçe şikâyetler git gide artmakta ve belirtileri de ilerlemektedir. Varis nasıl anlaşılır Bacakta biriken kirli kan daha fazla birikerek cilt yüzeyinden de görülür hale gelir. Kan miktarındaki bu artış bir müddet sonra ciltte renk değişimine neden olmaya başlar.
Cilt renginde koyu renk önce kırmızı sonradan koyu kahverengi bir görünüm almaya başlar. Toplardamarlardaki kanın bacak dokuları arasında yayılarak burada bekleyerek pıhtılaşması ile birlikte ortaya çıkan bu durum varis hastalığının ciddi anlamda ilerlediğini ortaya koymaktadır. Bir müddet daha tedavi olunmaması halinde bacak cildinde kanalar görülmeye başlar.
Bir aşamadan sonra daha korkutucu bir hal alan varis hastalığında kanama ile karşı karşıya kalınabilir. Bu durum toplardamarlarda çok fazla basınç olmadığı için sızıntı şeklinde kanama olur. Bu kanamayı önlemek için tampon ile kanayan bölgeye baskı yapılması gerekir. Bir aşamadan sonra baskı kaldırıldığında kanama durmuş olacaktır.
Yukarıda varis belirtilerini ve bu belirtilerin nasıl ortadan kalktığını aktardır. Gelelim teşhis ve tedaviye. Eğer yukarıda bahsettiğimiz belirtilerin bir veya bir kaçı sizde var ise bu durumda bize başvurmanızı ve renkli Doppler ultrason eşliğinde varis muayenesi olmanızı tavsiye ederiz.
Zira varis sadece gözle dışarıdan yapılacak bir muayene ile teşhis edilemez. Her bacak ağrısı varis ağrısı değildir. Bunun ayrımı ancak Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Rengin Türkgüler tarafından yapılmaktadır.
Varis hastalığının tedavisi geçmişte kalp damar cerrahisinin inceleme alanında iken girişimsel radyoloji uzmanları tarafından bulunan ve geliştirilen ameliyatsız varis tedavisi yöntemlerinin yaygınlaşması ile birlikte girişimsel radyolojinin alanına kaymış bir hastalık tipidir. Bu hastalığın ameliyat ile tedavisini halen kalp damar cerrahları cerrahi işlem ile yapmaktadırlar. Ancak hasta konforu açısından ameliyatsız varis tedavisi tekniğinin ilk uygulayanlarının da girişimsel radyoloji uzmanları olduğu unutulmamalıdır.
Tedavinizin her aşamasında işlemin aşamalarını ultrason ile takip ederek nereye ne kadar işlem yapılması gerektiğini görerek tedavi yapabilecek girişimsel radyoloji uzmanlarına başvurmaktan çekinmeyin.
Varis hastalığının tedavisinde artık ameliyat yöntemine başvurulmuyor ve girişimsel radyoloji uzmanları varisli damarları ultrason ile cilt yüzeyinden tespit ederek damar içine girişimsel işlemler ile tedavi edebiliyorlar. Köpükle varis tedavisi 15 dakika gibi kısa sürede bitebiliyor ve hasta tedaviden hemen sonra işe gidebiliyor normal yaşamını sürdürebiliyor.
Varis muayenesi nedir? Bu tetkik tek başına gözle yapılabilen bir kontrol değildir, kompleks bir işlemdir.
Varis, bacaktaki toplardamarların genişlemesi, kanı yukarıya yani kalbe götürememesi dolayısıyla görevini yapamaması sonucu gelişir. Toplardamarda kirli kanın birikmesine bağlı olarak damarlar belirginleşir, mavi-mor damarlar ve kılcal damarlar oluşur. Bazen bu damarlarda pıhtı gelişebilir, bunun sonucunda damarlar sertleşir ve ağrı oluşur. Bunların yanı sıra bacakta biriken kirli kan sonucunda bacakta uyuşma, yanma ve ilerledikçe ısı artışına meydana gelir. Varis Muayenesi bu belirtilerin görüldüğü hastalarda yapılabilir.
Varis muayenesinin yapıldığı sırasında gözle muayene ile damarların yoğunluğu ve tipi, bacakta kızarıklık olup olmadığı değerlendirilir. Varis muayenesi sırasında elle muayene ile damarların sertlikleri incelenir, ısı artışı olup olmadığı değerlendirilir.
Varis hastalığının teşhisi için en önemli olan hastalığın sınıflandırılması, varisin derecelendirilmesi, varisli damarın hangi damarlarla ilişkili olduğunun anlaşılmasıdır. Bunlar; iyi bir varis muayenesinin ve muayeneye eşlik eden Ayakta Bilateral Venöz Doppler US nin yapılması ile değerlendirilebilir. Muayene sırasında Doppler US ve sonrasında yapılan venöz haritalama oldukça önemlidir. Varis muayenesi sırasında ısı artışı olması ya da damarlarda ele gelen sertlik, hastaya yapılacak müdahalenin daha hızlı yapılması gerektiğini düşündürür.
Hasta önce Radyoloji uzmanı tarafından muayene edilir, bacak fotoğrafları çekilir, daha sonra hasta ayakta dururken Doppler ultrason yapılır. Bu sayede Radyoloji uzmanı tarafından hasta toplardamarlarının haritalandırılması yapılır. Varis Tedavisi için planlama yapılır. Bu haritalama işlemi daha sonra Radyoloji uzmanı tarafından yapılan varis tedavisinin başarısına doğrudan etki eder.
Renkli Doppler Ultrasonun Önemi
Varisler çıplak gözle rahatlıkla görülebilir hele hele büyükse kabarıklığı el ile bile hissedilebilecek düzeylere ulaşır. Ancak bu gözle görünenler rahatsızlığın ana nedeni olan kapak yetmezliği gösteren toplardamarın ana durumunu göstermez. Bu ince ayrıntı ancak doppler ultrasonografi ile görülebilir. Bu tetkiki de yapacak olan kişi varis konusunda deneyimli bir radyoloji uzmanıdır. Varis hastaları maalesef ki başlarda belirtileri dikkate almayarak, aşamasını hızlandırdıkları bu rahatsızlığı teşhis konulduktan sonra bile yine önemsemeyerek, konusunda ilgisiz doktorlara giderek tedaviyi aksatma yolunda ilerlerler. Oysa şu bilinç yer etmelidir ki, her hastalığın tedavisini ve takibini yapacak bir hekim vardır. Branşlar boşuna yoktur. Mesela varis hastalığının tedavisinde dahiliye ne yapabilir?
Varis muayenesi esnasında ayakta doppler ultrason gereklidir
Sağlıklı tedavi için bilinçli adımlar atmak ilk önce hastanın görevidir. Doğru yerde olduğunuzda zaten doğru tedavinizin adım adım ilerlediğini siz de göreceksiniz. Doppler Ultrasonografi işlemiyle birlikte varis tedavisiniz başlayacaktır. Ve bu hastalığın tekrarlamaması adına doppler takipleri yapılması hekiminiz tarafından size bizzat iletilecektir. Ve böylelikle konusunda uzman bir radyoloji uzmanı ile tanışarak incelemeleriniz başlayacaktır. Varis muayenesinde doppler incelemesini sadece yatarak yapmamalıdır. Doppler hem yatarak hem ayakta yapılması gereken bir tetkiktir. Varis tedavisinde ayakta yapılan renkli doppler hastalığın gidişatının durumunu net olarak gösteren bir değerlendirmedir. Bu sebeple kullanımı şarttır. Yaklaşık 30 dk süren bu ince detaylı değerlendirme sonrasında toplardamarların durumu ve yapısı hakkında bilgi sahibi olunabilir ve bununla paralel olarak tedavi süreci başlatılır. Özellikle varisler büyükse renkli ultrasonun yapılması da şarttır. Çünkü amaç kapak yetmezliği olan damarları ortaya çıkarmaktır. Birinin yapılmaması demek eksik teşhis demektir. Atlanılan bir nokta ile tedavi planına yansıyan aksaklık tümevarımla bütün tedaviyi olumsuz etkileyen bir faktördür. İnceleme tüm detayıyla ve titizliğiyle yapılmalıdır. Varis tedavisinde bu hastalığın teşhisi, tedavisi ve takibi sıralamasını tek bir hekim yapmalıdır. Bu hekim grubuna girişimsel radyoloji uzmanları denir. Girişimsel radyoloji uzmanları varis tedavisini ameliyatsız yapabilen uzmanlardır. Tedavi sırasında her an ultrason kullanarak toplardamarların durumuyla beraber tedaviyi sürdürürler. Girişimsel radyoloji uzmanların bu şekilde eğitim almışlardır ve tedaviyi sonuna kadar yürütürler. Bu uzmanlar toplardamarların anatomisini, fizyolojisini, oluş ve kaçış nedenlerini, hasar sebeplerini en ince ayrıntısına kadar bildiğinden tedavide başarılı olmamak olası değildir. Profesyonel ellerde varis hastalığı kurtulma imkanı olan bir hastalıktır.
Bacaklarda derinin altındaki toplardamar genişlemesi varis rahatsızlığı adı altında birleşir. Toplardamarlar bacaklardaki kirli kanı temizlenmesi açısından akciğerlere ve kalbe taşıyan damarlardır. Kanın toplanmasını engellemek açısından kapaklar mevcuttur. İşte bu kapaklarda hasar oluştuğunda sistem durur ve hastalık oluşmaya başlar. Çünkü damarların içinde basınç oluşmuştur ve bu basınçla birlikte hastada başlarda düşük seviyelerde daha sonra şiddeti giderek artarak devam eden sıkıntılar baş gösterir. Ayakta uzun süre durmak ya da devamlı oturmak, ailede bu hastalığın olması, fazla kilo sebepleri arasında gösterilebilir. Kadınlarda erkeklere oranla görünme olasılığı çok daha yüksektir. Tanı konulmayan ancak ağrılar yaşayan bir hasta bacaklarını havaya dikerek dinlendirmede bir nebze rahatladığını hisseder. Ancak bunlar geçici çözümlerdir. Tedavi tam teşekküllü yapılmalıdır aksi takdirde sorun pıhtı oluşumlarına kadar devam eder. Bu da ciddi sorunlar doğurur. Mutlaka tedavisi ihmal edilmeden yapılmalıdır.
Varis sebepleri olarak çok ayakta kalmak ya da çok hareketsiz oturmak, ilk üzerinde durulması gereken konudur. Bu iş sebebi ile olabilir. Şayet ayakta durmanız gereken bir işteyseniz mutlaka aralarda oturup dinlenmelisiniz, diğer yandan oturan bir işe sahipseniz kalkıp yürümek bacakları çalıştırmak gereklidir. Spor ya da egzersiz yapmak varisin önlenmesinde çok büyük yarar sağlar. En azından yürüyüş yapılmalıdır. Çok fazla sıcak banyo yapılmamalıdır. Sauna, hamam, kaplıcalar çok fazla kullanılmamalıdır. Sigara ve alkol tüketimine dikkat edilmelidir. Aileden gelen kalıtsal durumlar varis oluşumunda en önemli etkendir aslında. Ve kadınları en çok etkileyen dönem hormonal değişikli birlikte hamilelik dönemi. Bu dönemde alınan kilolarla birlikte sistem karmakarışık bir hal alır. Ve varis oluşumuna davetiye hazırlar.
Varis tedavisi yıllardır ameliyat yöntemi ile tedavi edilen bir rahatsızlıktı. Ancak zamanla bunun birtakım ciddi komplikasyonlarının oluşması sebebiyle tercih sıralarında altlara inmeye başladı. Artık ameliyatsız tedavi yöntemleri artmaktadır. Bunun yanı sıra eğer rahatsızlık 2. ya da 3. evredeyse yine kullanıldığı durumlar da vardır. Varis rahatsızlığının ilaçla tedavisi yoktur. Sadece yaşanılan sıkıntıları ağrıları bir nebze olsun azaltır. Hastalığı yok etmez ancak destek tedavi adı altındadır. Varis tedavisinde kullanılan lazer, radyo frekans, ilaçla kurutma ve köpük tedavisi gibi çağdaş ameliyatsız yöntemlerle çok daha kolay ve risksiz bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Ameliyatsız varis tedavi yöntemlerinin en önemli avantajı; hasta günlük yaşamını sürdürürken tedavisini olabilmektedir. Varis çorapları tedavide önemli bir yeri vardır. Doktor kontrolünde verilen hastaya uygun ölçü ve basınçta verilmiş reçeteye istinaden eczane ya da medikal firmalardan alınan çoraplar olmalıdır ve kesinlikle kullanımda doktor tavsiyesine uyulmalıdır. Ameliyat yönteminde ise varisli damara kesi atılarak alınması durumunda komplikasyon olarak doku zedelenmeleri ve daha sonrasında bir cerrahi işlem geçirildiği için istirahat süresinin diğer yöntemlere göre çok daha uzun olması durumları mevcuttur.
Varis tedavi yöntemlerinde etkili olan iğne tedavisinde, enjektör ile ilaç ilgili damara verilir. Küçük çaplı varis tedavilerinde hayli başarılı olunmuştur. İğne tedavisi 65 yaş üstüne, gebelere, obezitelere, alerjisi olanlara uygulanamaz. Lazer tedavisi varis rahatsızlıklarında bir numaralı tedavi sistemi olup başarı oranları hayli yüksektir. Lazer enerjisi ile hasarlı damarın içeriden kapatılması esası söz konusu olduğundan yinelenme olmaz. Bu da başarı oranlarında yükselme sağlar. Bu aşamada tedavig sonrasında kaybolmayan damarlar söz konusu olduğuğu durumlarda köpük tedaviye geçilir. Hastalıklı damara enjekte edilen köpük ile varislerin çoğu küçülerek yok olur. Lazer ile tedavide işlem 40 dakika kadar sürer ve hasta günlük yaşamına rahatlıkla devam eder. Hiçbir cerrahi iz taşımaz ya da ağrı çekilmez.
Varis rahatsızlığı kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunudur. Hastalığın derecesi ile eşdeğer alternatif tedavi yöntemleri olan varis rahatsızlığında önemli olan yakalanılan başarı ve bunun devamlılığıdır. Bunu da her insan sorumlu olduğu vücudu için yapmak zorundadır. Yaşam tarzındaki ufak değişikliklerle bunu başarmak mümkün. Bol hareket, beslenmeye dikkat, giyim tarzlarında sıkı kıyafetlerden uzak durmak, çok sıcak yerlerde sauna kaplıca gibi bulunmama şeklinde sıralanabilir. Bir saatten fazla ayakta durmak ya da oturmak bacaklar için zararlıdır. Varis tedavisi her zaman yapılabilecek olan bir tedavidir. Kişiyi hem ağrı hem de görüntüsü itibari ile psikolojik etkileyen bir durumdur. Genelde yaz aylarına kadar özellikle görüntüde sonuç alınması için kış-bahar ayları arasında tercih fazladır. Önemli olan zamanı ertelemek değil zamanı yaratmaktır.
Varisli damarların büyük bir bölümü iyi huylu olmasına rağmen ciddi olan varislerde olduğundan bacakta dolaşım bozukluğuna kadar problemler baş gösterebilir. Yürüyememe, ayakta kalamama, geçmeyen ağrılar, iş ve sosyal hayatında aksamalar, kendinden uzaklaşma ve sonrasında depresyon yaşanılan durumlardır. Renk değişimleri, ilerleyen dönemlerde varis yaraları ve en son aşama olan kanamalar. Bu tedavilerden size hangisinin uygulanacağı, doktorunuzun koşullarınızı ve hastalığınızı değerlendirerek vereceği karara bağlıdır. Tedavi yöntemleri içerisinde hangisinin uygulanacağına doktorunuz doğrultusunda karar vermek ve hastalığınızı değerlendirmek ve en önemlisi kendinize verdiğiniz değeri ölçmek adına varisle savaşabilir, dünyanızdan uzak tutabilirsiniz.
Merhaba Benim de sol bacağımda son hamileligimde çıkmıştı varız ve şimdi giderek bi damar çizgi şeridinde ilerleyerek ayağıma kadar indi ağrılı vede o bacağımın diyer bacağıma oranla daha şiş olduğunu fark edebiliyorum bacagimin en üst bolumundekiler daha şişmiş halde bi kaç Dr göründüm ameliyat dediler ama hiç kimse de güzel sonuç alamamış hepsinde tekrarlama olmus bunun ameliyat dışında başka bir tedavi yöntemi varmı acaba şimdiden teşekkür ederim,, :)
Öncelikle geçmiş olsun. Bacaklarınızda tarif ettiğiniz varislerin ameliyatsız olarak tedavisi mümkündür. Ameliyatsız varis tedavisi olmak için öncelikle bacaklarınızı muayene etmemiz ve renkli doppler ultrason ile venöz haritalama yapmamız gereklidir. Bu işlemler sonrasında size uygulanacak varis tedavisi yöntemini (köpük tedavisi ya da lazerle varis tedavisi EVLA) belirleyebiliriz. Bunun için bize 0 312 224 13 14 numaralı telefondan ulaşınız.
Hocam merhaba, bacaklarımda çok miktarda varisli damarlar var. Bunları gözle görebiliyorum. Buna rağmen tedaviden önce doppler yaptırmam şart mıdır?
Ayten hanım merhabalar ! Öncelikle geçmiş olsun.Muayene olmanız ve doppler ultrason çekilmesi gerekmektedir. Ultrason sonucuna göre yapılan tedavi planlanır ve tedavinizi olursunuz.Teşekkürler.